RenkAhenk

« Ne renk mi hissediyorum? »

-Bilmem, pembe galiba.

« Ne renk hissediyorsunuz? » sorusuyla yola çıktığımız  deneyimizde renkler ve insanların uyumunu gözlemlemeye çalıştık. Deney dememizin sebebiyse soru işaretleriyle dolu olmasıydı. Soruyu sorduğumuz arkadaşlarımızın alışılmadık sorumuza karşı gösterdikleri şaşkınlık belirtiler ya da çekim günü hissedilmeme mümkünatının olmadığı tatlı telaş, örnek olarak gösterilebilir. Peki, biz bu renkler yolculuğuna nasıl ve neden çıktık?  Işık, gölge güzel ama ne ifade ediyorlar? 

Dünyamız birbirinden farklı insanlar, hayvanlar, bitkiler, yerler ve daha nice birbirinden benzersiz öğeden oluşuyor. Hepsinin özgün olması da Dünyamıza RENK veriyor. Hepimizin farklı ve kendimize has olması etrafımızı daha güzel kılıyor. Bu da görülebilecek ve deneyimlenebilecek daha çok RENK demek oluyor!

Biz tekdüzeliğe bir soruyla meydan okumayı denedik: Gözlerinizi kapattığınızda ilk hangi rengi görüyorsunuz ve bu rengi düşündüğünüzde kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Bu soruyu sorduğumuz arkadaşlarımızın seçtikleri, daha doğrusu « hissettikleri » renklerin yüzlerine yansıtıldığında olanları kamera lensinin yorumuyla size sunuyoruz.

Bu deneyimizde bize yardımcı ve destek olan her özgün, güzel ve renkli bireye teşekkür ederiz.

 

“Benim seçtiğim renk sarı çünkü gözlerimi kapayıp sarıyı düşündüğümde bana gün ışığını hatırlatıyor. Ayrıca, sarı bence cinsiyetsiz bir renk.”

Ata

 

“Genelde toz pembe çok çocuksu bir renk olarak düşünülüyor ve çok da güçlü bir renk değil gibi, ama ben pembe şeyler giydiğimde kendimi daha güçlü ve özgüvenli hissediyorum. Ve pembe bana hayatı çok da ciddiye almamam gerektiğini de hatırlatıyor, her şeyi çok dalgaya vurabilmeyi seven bir insanım, her şeyi toz pembe görmesem bile her şeyi ciddiye almama gerek de yok.”

Zeynep Su

 

“Benim seçtiğim renk yeşil çünkü her tonuyla ayrı güzel olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda ne olursa olsun benim için en önemli kaçış noktası yeşil rengi çünkü nerede olursam olayım her türlü yeşil rengini bulabilirim.”

Aker

 

“Kırmızı bana cesareti ve aşkı çağrıştırıyor, gözlerimi kapattığımda ilk kırmızıyı görüyorum. Bana yaşama sevincini aşılayan bir renk.”

İrem

 

“En sevdiğim renk hep mor olmuştur çünkü bence mor yaratıcılık, otoriteyi ve hırsı simgeliyor, tüm bunlar hayatımda oldukça önemli. Morun farklı tonları çok farklı duyguları yansıtabilir, bence mor bu yönden çeşitlilik içeren bir renk. Şunu da yeni fark ediyorum ki: Annemin en sevdiği renk kırmızı, babamınki de mavi ve ikisinin karışımı mor- ve benimki de her zaman mordu, neden bilmiyorum.”

Yasemin

 

“Kırmızı kadar öfkeli değil ama sarı kadar da masum değil.”

Chris

 

“Biz  (en azından ben) hiçbir zaman mükemmel iyi veya mükemmel kötü olamıyoruz o yüzden benim için gri tamamen hayatı yansıtıyor. Ne kadar istesek de gelişen olaylar hiçbir zaman toz pembe olmuyor, gök mavisi olmuyor, su mavisi olmuyor ya da yemyeşil olmuyor bence.”

Duru

 

“Hardal sarısı bana Mayıs ayını yani yazın başlangıcını hatırlatıyor bu yüzden onu çok seviyorum, çünkü en sevdiğim ay Mayıs.”

Eren

 

“Kişiliğimi ve beni düşününce aklıma gelen ilk renk kırmızı çünkü ne durum ne kadar kötü olursa olsun bana enerji veren bir renk. Hep güç veriyor ve tüm güçlü duyguların, aşkın da öfkenin de temsilcisi.”

Duru

 

“Genel olarak sıcak renklere kıyasla soğuk renkleri daha çok seviyorum. Mavi çocukluğumdan beri en sevdiğim renkti. Kraliyet mavisi asilliği temsil ediyor ve bir miktar da donukluk güzel oluyor, ben kişilik olarak da tanımadığım insanlara karşı genellikle soğuk gelirim.”

Arda

 

“Bronz’un hakettiği değeri görmediğini düşünüyorum ve ikinci olarak hakettiği değeri görmese bile olimpiyatlarda pür olarak verilen tek metal olması benim çok hoşuma gidiyor.”

Uzay

 

“Mor rengini seçtim çünkü yaşamın monotonluğunu ortadan kaldırıp bana bir rüyayı anımsatıyor.”

Rengin

 

“Kırmızı ve siyah düz ama canlı; kapalı ama aynı zamanda çok açık renkler. Kırmızı göze batan, sivri, iğneleyici bir renk ama aynı zamanda düz, sakin, rahatlatıcı bir renk. Göze batıyor ama aynı zamanda ‘ah’ dedirtiyor.”

Emre

 

Evimiz olan Dünya’da yaşanan bu kaos hiç dinmiyor. Özgünlüğün kabul görmediği ve farklılıkların kusur görüldüğü bir yere de « Ev » diyebilmek gittikçe zorlaşıyor. Oysaki Dünya’mız, üstünde yaşayan tüm canlılarla daha güzel, daha huzurlu, daha canlı ve en önemlisi daha RENKLİ. Biz, hepimiz farklılıklarımızla varız ve ancak birbirimizi olduğumuz gibi, ne daha ötesinde ne de gerisinde, kabul edebilirsek o zaman ahenk içinde yaşayabiliriz. Her rengin değerini bilerek, renklerimizden ürkmeden ve onlardan utanmadan onları göstererek her birini hissedebilmek ve sevebilmek umuduyla…

Maide Çebi, 9 Dergisi’nde konuk fotoğrafçıdır. Aynı zamanda RE-ditorial fotoğraf çekimine de katkıda bulunmuş ve 9 için bir yazı yazmıştır.

Düzenleyen: Emine Taha

Prodüksyon’da destek: Nur Güzeldere, Emine Taha, İman Taha

Modeller, alfabetik sıralamaya göre: Aker Özçevik, Ali Eren Nur, Arda Dinsoy, Ata Kızılırmak, Christopher Jones, Duru Şibik, Elif Duru Erdoğan, Emre Ural, İrem Koldemir, Rengin Yıldız, Uzay Koldemir, Yasemin Cem, Zeynep Su Tezel

1 Comment

Leave a Reply

Your email address will not be published.