İnsanların çok uzun zamandır en büyük hayali zaman ve uzayda seyahat edebilmek. Krakterin zaman makinesine girip bir tarih seçtiği ve zamanda yolculuk ettiği tipik zaman yolculuğu hikayeleriyle karşılaştırıldığında ”Yıldızlararası” filminde geçen zaman yolculuğu oldukça özgün. İnsanoğlu bu sefer zaman yolculuğunu çok daha farklı gerçekleştirecek: solucan delikleri ile.

1935’de Einstein ve Nathan Rosen izafiyet teorisini yayınlarken solucan deliklerinden bahsediyorlar. Teorilerinde solucan delikleri uzay ve zaman arasındaki köprüler. Solucan delikleri adeta bir kestirme gibi, iki tane giriş noktası bulunduruyorlar ve kozmik zaman diliminde bunlar birbirine bağlanıyor. Bu bizim zaman ve uzayda seyahat edebieceğimiz anlamına geliyor çünkü solucan delikleri iki farklı zaman ve evreni bağlıyorlar.

Bilim kurgu filmleri insanların zaman ve uzayda seyahat etmeleri hikayeleri ile dolu. Bu, zaman makinesi veya solucan delikleri ile filmlerde gösteriliyor. Ancak bu hayalde problemler var.

İlk problem solucan deliklerinin mikroskobik seviyelerde olmasıdır ( yaklaşık 10-33 santimetre.) Yine de evren durmadan büyümeye devam ettiği için bu problem çözülebilir.

 

İkinci problem ise Einstein ve Rosen’in bahsettiği solucan deliklerinin çok çabuk çökmesidir. Solucan deliklerinin sabit durması için de negatif enerji yoğunluğu ve büyük negatif basınç içeren egzotik madde gerekiyordur. Son araştırmalara göre eğer bir solucan deliği yeterli egzotik madde içeriyorsa biçimsel olarak değişmeden açık kalabileceği söyleniyor.

”Yıldızlararası” filminde Dünya’da susuzluk, açlık ve hastalıklar gibi sorunlar baş gösteriyordur. Bu problemlere tek muhtemel çözüm de solucan delikleri aracığılyla yıldızlararası seyahat etmektir.

 

Ana karakter Cooper’ın liderlik ettiği astronotlar yeni ve uzaktaki bir galaksiye ulaşmak için Satürn yakınlarında oluşmuş bir solucan deliğini kullanmayı hedefliyorlar.

Eşsiz yolculukları sırasında Cooper ve ekibi zamanda yolculuk etmek ve uzak gezegenler görmek gibi bir çok farklı durumla karşılaşıyorlar.

Her ne kadar zamanda ve uzayda seyahat edebilmek çok etkileyici ve heyecan verici duyulsa da bu durum düşündüğümüzden daha karmaşık.

Günümüz teknolojisiyle ne yazık ki solucan deliklerini uzay gemilerinin geçebileceği kadar geniş ve uzun süre açık tutamıyoruz. Günümüzde sadece varlıkları tartışmalı olan gelişmiş canlıların uzay ve zamanda solucan delikleri yaratabilir. Ancak, kim bilir, belki de gelecekte solucan delikleri sayesinde başka galaksilere ve zamanlara gidebiliriz.


Nur Güzeldere tarafından düzenlendi.

Bu yazı konuk yazarımız Sinem Fırat tarafından yazıldı, bu onun 9 Dergisi’ndeki ilk yazısı. Filmler, yapay zeka ve teknoloji ile ilgileniyor. Boş zamanlarını makaleler okuyarak, kodlama öğrenerek ve robotunu programlayarak geçiriyor.

No Comments Yet

Leave a Reply

Your email address will not be published.