“Covid-19”, “Koronavirüs”, “Virüs”, “Pandemi”… Bu kelimeleri 2020’nin başından beri sürekli duyuyoruz ve öyle gözüküyor ki en az bir sene daha duymaya devam edeceğiz. Dünya pandemi kavramına alışmaya çalışırken, hükümetler eşi benzeri olmayan…
![](http://9-magazine.com/wp-content/uploads/2020/08/IMG_8103-760x600.png)
“Covid-19”, “Koronavirüs”, “Virüs”, “Pandemi”… Bu kelimeleri 2020’nin başından beri sürekli duyuyoruz ve öyle gözüküyor ki en az bir sene daha duymaya devam edeceğiz. Dünya pandemi kavramına alışmaya çalışırken, hükümetler eşi benzeri olmayan…
Günlük koşuşturmacaların zorunluluğu, ders, okul, iş; asansörde, koridorlarda bile kimseyle karşı karşıya gelmemek, insanlara günaydın dememek için sabahı köşe kapmaca oyununa dönüştürmek… Bunların monotonluğu derken uzaklaşıyoruz kendimizden, isteklerimizden. Erken kararan hava da…
Ben hiçbir insandan nefret etmem. Evet, katlanamadıklarım ve pek hoşlanmadıklarım vardır ama nefrete inanmam. Yani, eğer bu insanlar tarihi figürler değilse. “Nefret” kategorisine koyduğum birkaç tarihi figür olduğunu utanarak itiraf ediyorum. Mantıklı…
Dikkat, bunlar sizin bildiğiniz çikolatalar, cipsler veya kola değil. Herkes Japonya’nın ilginç aromalı atıştırmalıklarını biliyor. Peki ne zaman sonra başladı bu değişik aromalarla testler? Ya da hiçbirinin ülkeyi resmen ikiye böldüğü oldu…
1947 yılında yazılmış kurgu bir kitap ile günümüzün paralelliğini açıkça gördükten sonra, Rieux’nün sunduğu acı gerçeği kabul etmek o kadar da zor değil. Ama ne olursa olsun umudu kaybetmemek, yaşama tutunmak ve anlam katmak, insanoğlunun kendisine bir hediyesi.