2010lar son bulurken herkes son on yılı değerlendirip geleceklerini düşünüyorlar. İşte 2020ler için 20 öneri. (NOT: #4 biraz uzun, lütfen pes etmeyin!)

 

1. DOĞA DOSTU ALIŞKANLIKLAR EDİNİN

Artık bunu eklemem gerekip gerekmediğinden bile emin değilim. Dünya, emisyonlarımız nedeniyle doğa felaketlerinin geri dönüşü olmayan zincirleme reaksiyonuna doğru hızla ilerliyor. Yakında harekete geçmezsek öleceğiz (abartmıyorum). Ve yakında, ŞİMDİ demek! Bunu tersine çevirmek için yaklaşık on yılımız var. İşte size birkaç öneri: daha az uçağa binin, daha az et yiyin, yerel ürünler satın alın ve genel olarak daha az  şey satın alın, ikinci el alışveriş yapın, toplu taşıma araçlarını kullanın… Çevre hakkında birçok yazı yazdık zaten, bu yüzden çok uzatmak istemiyorum. Konuyla ilgili yazılarımızı görmek için buraya tıklayın.

 

2. BİRKAÇ YEMEĞİ İYİ YAPMAYI ÖĞRENİN

Bu benim için de bir not. Kendimiz için ve evimizde misafir olabileceği günler için  birkaç yemeğin nasıl pişirileceğini hepimiz bilmeliyiz. Alternatiflere ihtiyacımız var, yapımında kendimize güvendiğimiz tariflere.

Bir keresinde kız kardeşim ve kuzenimle bir vejetaryen lazanya yapmayı denedim. İki saat sürdü – ve elbette, her adımda tarife baktık – ama sonunda lezzetliydi ve ilginçti. Eminim birkaç kez daha yapmayı denesek ustalaşabiliriz. Birkaç tane tarifsiz yapabileceğiniz yemekler olsun. Daha bağımsız olmak için bir adım daha!

 

3. DAHA ÇOK KİTAP OKUYUN

-Emine Taha

Geçen yıl kaç kitap okuduğunuzu düşünün. Bu sayıdan memnun musunuz? Büyük ihtimalle “hayır”dır cevabınız. Gelecek yıl için kendinize okuyacağınız kitap sayısı hakkında bir hedef belirleyerek başlayın.

Bunu okuyorsanız, internet üzerinden yazı okuyan bir insansınız. Tabii ki bu yazıları da okumak faydalı ama asla kitapların yerini tutamaz. Özellikle burada kurgusal olmayan kitaplardan bahsediyorum – yazarlar; araştırma, düzenleme, gerçek kontrol vb. gibi şeylere çok vakit ayırıyor. Öyleyse sadece blog yazıları ve internet üzerinden içerik değil, kitap da okuyun.

 

4. AĞAÇ DİKİN

 

Nur Güzeldere

 

İklim değişikliği ile mücadelenin en etkili yollarından biri ağaç dikmek. İsviçre’deki bir üniversite olan ETF Zürich tarafından yürütülen araştırmalar, dünya çapında bir ağaç dikim programının bugün atmosferde kalan insan faaliyetlerinden kaynaklanan tüm emisyonların üçte ikisini kaldırabileceğini belirtiyor. Okulda fen derslerinde öğretilen ilk şeylerden biri, ağaçların karbondioksit alması ve oksijen salması. Bu nedenle, yılda 75.7 bin kilometrekarelik orman kaybettiğimiz göz önüne alındığında (bu dakikada 27 futbol sahası kadar kayba eşit) , ormanları korumalı ve daha fazla ağaç dikmeliyiz. Bunu TEMA üzerinden yapabilirsiniz. 

Daha fazla ağaç dikmenin bazı kolay yolları:

Hediye olarak verebilirsiniz! Hepimiz tebrik etmek veya geçmiş olsun dilemek için çiçek göndermenin işe yaramaz olduğunu kabul edebilir miyiz?? Birkaç gün sonra solacak bir şeye o kadar para vermek… Ve gönderdiğimiz kişiye büyük ihtimalle başkaları da çiçek gönderecek. Katılıyorum, çiçekler zarif, ama hepsi bu. Bu yüzden o kişi adına ağaç dikecek bir organizasyona bağışta bulunun. Ölümsüz bir hediye.

Ayrıca ağaç dikmeyi günlük yaşamınıza dahil edin. Nasıl? Örneğin yapmadığınız bir şey için bir ceza olarak. Dergiye yeni bir kural getirdim: Hepimizin bundan sonra her ay bir yazı yayınlaması gerekiyor. Yazı yazmayanın belirli sayıda ağaç dikmesi gerekiyor. Böylece yazı yayınlanmasak bile iyi bir şey yapmış oluyoruz.

Her hafta spor salonunda üç saat geçirme hedefiniz varsa ve iki saat geçiriyorsanız bağış yapın! Bu, hedeflerinize ulaşmanızı teşvik eder (sürpriz! Ağaçlar bedava değil, bir süre sonra ödemekten sıkılırsınız) Ağaç dikmeyi hayatınıza nasıl entegre edebileceğiniz konusunda birçok fikrim var, daha fazla duymak isterseniz bana bir e-posta gönderin!

 

5. DÜNYA’DA OLUP BİTENLERİ TAKİP EDİN

Şu anda Dünya’da çok şey oluyor, ve az çok olanları bilmek önemli.

Hedefi her yerden haber paylaşmak olan bir Instagram hesabı olsaydı… Ülkeler arasında seçim yapmadan… Sadece 10-20 ülkede değil, her ülkede neler olup bittiğini önemseyen insanlar tarafından işletilen bir hesap… Ah, VAR! Adı @9aroundtheworld ve biz yönetiyoruz, 50’den fazla uluslararası muhabirin bize attığı haberleri yayınlıyoruz. Takip edip sayfayı paylaşırsanız çok seviniriz 🙂

Ayrıca, günlük olarak haber okuduğunuzdan emin olun. Bazı gazetelere internet üzerinden abone olun, uygulamalarını indirin, sosyal medyada takip edin… Bu gazetelerin e-posta listelerine de abone olabilirsiniz. (Aposto’ya üye olun mesela) Videoları youtube’da izleyin. Yorumları okuyun. Yapabileceğiniz çok şey var. Yaratıcı olun! Bir habere çok ilgi duyuyorsanız, konu hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilecek insanlarla iletişim kurmaya çalışın.

 

6. SEVDİĞİNİZ İNSANLARLA KONUŞUN

Bazen günlük iş ve görevlerimizin içinde kayboluyoruz ve bizim için önemli olan insanları unutuyoruz. Özlediğiniz birini düşünüyorsanız onu arayın! Mesaj atın! Buluşmak için bir gün ayarlayın! Yapabileceğiniz çok şey var, geç olmadan yapın.

 

7. HER GÜNE BİR YAZI OKUYARAK BAŞLAYIN

Bunu okuldaki Fransızca hocamdan çaldım. Dersimiz olan her günden önce bize bir haber yazısı atıyor. Okuyoruz ve derste okuduklarımızdan bahsediyoruz. Yazılar normalde sanat, kültür veya bilim hakkında oluyor. Çoğu benim asla okumayacağım deney ve raporlardan da bahsediyor. Genel kültürüm bu vesileyle arttı, bazı bilgilerin de bir süre sonra işime yaradığını fark ettim. O yüzden bence her sabah bir yazı okuyun, bir türlü işinize yarar.

 

8. 2020LERDE YAPMAK İSTEDİKLERİNİZİN BİR LİSTESİNİ ÇIKARIN

Paraşütle bir uçaktan mı atlamak istiyorsunuz? Köpeğiniz mi olsun istiyorsunuz? Veganlığı mı denemek istiyorsunuz? Hepsini liste şeklinde yazın ve yaptığınızdan emin olur. Listedeki şeyleri yapmaya da şimdi başlayın, 2029’u beklemeyin.

 

9. BİR ŞEYİ YAPMAK YERİNE OYALANIYORSANIZ, VERİMLİ OYALANIN

Ben de hepimiz gibi yapması gerekenleri erteleyen biriyim. Her nasılsa bunu verimli bir şekilde yapmanın bir yolunu buldum.

Diyelim ki bir sınava çalışmak zorundasınız (ehem ehem – şu anda ben) ama bunun yerine boş boş oyalanıyorsunuz. Yapmanız gereken şeylerin bir listesini çıkarın: bu liste, sadece ertelediğiniz işi değil, diğer yapmanız gereken şeyleri de (bir kitabı bitirmek, bir mesaj atmak, bir şey almak) içersin… Listedeki diğer şeyleri yapın. Sıkıldığınızda, ertelediğiniz işe geri dönün. En azından bu şekilde ertelerken başka işleri aradan çıkarmış olacaksınız.

 

10. YENİ BİR DİL ÖĞRENİN

Yeni bir dil öğrenmek güzel ve faydalı bir şey; eminim ki aklınıza öğrenmek istediğiniz bir dil de geliyordur. Başlayın. Ama düzgün yapın. Birkaç cümle bilip basit birkaç kelime bilmek, dili konuşanları anlamanızı veya o dilde yazılmış şeyleri okumanızı sağlamayacak.

 

11. GEÇ KALMAYIN ARTIK 

Kesin yani. 13:00, 13:30 veya 14:00 demek değil. Özellikle de iki kişilik bir toplantı veya buluşmada… Tabii ki beklenmedik şeyler olabilir ve gecikebilirsiniz ama artık nedenin çoğunlukla o olmadığını fark ettim! Nedense insanların geç kalmak ve diğer insanları bekletmekle bir sorunları yok.

 

12. ÜLKENİZDE OY KULLANMAYA HAKKINIZ OLAN SEÇİMLER VARSA, KULLANIN

Araştırın ve oy kullanın! Size şans verilmiş, neden kullanmayasınız ki?

 

13. BOŞ YERE STRES OLMAYIN, VAKİT KAYBI 

Bazı insanlar kontrol edemedikleri şeylerden dolayı stres oluyorlar. Bu hem zaman hem de enerji kaybı.

Bir sınavda kötü yaptığınızı düşünüyorsanız, sonrasında stres olmak hiçbir işinize yaramayacak. Bir sonrakine daha iyi hazırlanırsınız. Dünkü hatalarınızdan dolayı bugününüzü mahvetmeyin.

Sadece geçmiş olaylar stres yaratmıyor tabii ki. Bazen bazı şeylere belli bir açıdan bakıyoruz ve çok iç karartıcı geliyor. Bazen bir geri adım atıp, TÜM açılardan incelemek gerekiyor bir olayı ve böylece sandığımız kadar endişelendirmemesi gerektiğini anlıyoruz bizi. Mesela birkaç gün önce arkadaşlarımla bir sınava çalışıyordum. Saat birden beri çalışıyorduk ve saat altı olmuştu. Bir arkadaşım şöyle dedi: “Saat altı oldu bile. Ne yapacağız?” Biraz düşündüm ve fark ettim ki on bire kadar çalışacağımızı varsayarsak çalışmamızın yarısındaydık.

Ya aslında “boş yere stres olmayın”ı boşverin, direkt stres olmayın. Nokta. Değmiyor. Onun yerine harekete geçin. (örneğin iklim değişiktiğinden dolayı stres altındaysanız, enerjinizi insanları bu konuda bilgilendirmeye ve hayatınızı daha çevre dostu sürmeye harcayın, vb.)

 

14.  KELİME HAZNEMİZ, YAZIM VE NOKTALAMA ÖNEMLİ

Mesajlaşma ve internetle beraber yazım gibi şeylerde sık sık hata yapıyoruz. Ayrıca (kendi yaşıtlarımdan gözlemlediklerimle) bazen kendimizi ifade etmek için doğru kelimeleri bulamıyoruz, çünkü bu kelimeleri BİLMİYORUZ.

Dili doğru kullanmak, ne hakkında konuştuğunuzu bildiğiniz hissiyatını veriyor, sizi daha entellektüel kılıyor. Bazen yazının içeriğinden bile daha fazla göze çarpabiliyor ve okurun fikirlerini değiştirebiliyor, o yüzden dikkat etmek lazım.

 

15. BİLİNÇLİ ALIŞVERİŞ YAPIN

Her şeyi satın almayın. Aldıklarınızın nerede ve kim tarafından üretildiğini, neden yapıldığını kontrol edin. Doğaya ne kadar zararlı olduğunu biliyorsanız ona göre alın.

Bunların hepsini yapmak fazla gelebilir, zaten öyle. Bir şeyi görüp, beğenip, çevremize etkilerini düşünmeden almak güzel. Direkt genel olarak her şeyden az almak, almadan önce “buna ihtiyacım var mı?” diye düşünmek en iyisi.

 

16. PARANIZI DOĞRU YÖNETİN

E yani.

 

-Nur Güzeldere

17. DIŞARIDA VAKİT GEÇİRİN

Çünkü dışarısı güzel. Çünkü temiz hava önemli. Çünkü doğal ışık mükemmel bir şey.

 

18. SORU SORUN

Yaklaşık bir hafta önce sekiz yaşında bir kızla tanıştım, ne desem “neden?” diye cevap veriyordu.

Büyüdükçe daha az soru soruyoruz. Neden? Yaşımızın biraz daha büyük olması HER ŞEYİ bildiğimiz anlamına gelmiyor. Başkalarına hala “neden” ve “nasıl” gibi sorular sorabilmeliyiz (hatta sormalıyız) her gün.

 

19. HER ZAMAN, HER ŞEY İÇİN BİR UYGULAMA KULLANMAYIN

Kullanmayın işte, tembelleşiyorsunuz. Her şeyi internetten ısmarlamayın. Her yere iTaksiyle gitmeyin. İnsanlarla sadece internet üzerinden tanışmayın. Her zaman yemek ısmarlamayın. Yapmayın işte. Ara sıra yapın tabii ki de… her zaman değil.

 

 

20. KENDİNİZE SORUN “MUTLU MUSUN?”

TEDxMEFUniversity’nin bu seneki konferansında Ahmet Kırtok’un konuşmasını dinleme fırsatı buldum. Maalesef henüz videosu internette yayımlanmadı, yayımlanınca buraya koyarım. Bizimle her gün kendine en az bir kere ayna karşında sorduğu soruyu paylaştı: “Ahmet, sen mutlu musun?” Hayatımızdaki en önemli soru aslında bu ve bazen unutabiliyoruz. Depresyon vakaları artıyor ve biz yanlış hedeflere doğru ilerlyip, kendimize yanlış soruları sorarken bu düzelemez. Mutlu musunuz?

 

No Comments Yet

Leave a Reply

Your email address will not be published.