Yaz mevsiminin gelişi pek çok insanın heyecanla beklediği bir andır. Isınan havalar, yeşeren doğa, tatil derken insanın içi içine sığmaz. Anlaşılır bir durumdur bu tabi. Yazla birlikte bir rahatlama yaşanır bir nevi insanı özgür kılan bir mevsimdir yaz. Tüm yıl karıncayı oynayan insanlar bir anda ağustos böceğine dönüşür, yaz boyu çalar oynarlar. Özgürlük de bu kısmıdır yazın: Ahmet Bey’den gelecek telefonu beklememek, kimyacının verdiği ödevle yatıp kalkmamak. Gece birde yatıp sabah on birde kalkmanın keyfini yaşamak gerekir ara sıra. Bazen ayaklarını uzatıp en sevdiğin kitabın keyfini çıkarmak ister insan. İşte yaz mevsimi tüm bunlar için idealdir. İnsana istediğini canı istediğinde yapma lüksünü tanır. Kış gibi üzerine binmez, ilkbahar gibi feleğini şaşırtmaz.
Deniz de yazın insanları özgür kılan yönlerinden biridir. Suyu temiz bir deniz, insanı apayrı dünyalara götürür. Sonsuzluğa uzanır gibi duran ufuk çizgisini seyretmenin, deniz dalgalı olunca yaşanan şakalaşmaların, bazen de sakin sakin suda süzülmenin tadı bir başkadır. Öyle ki birçok kişi yazın mutlaka deniz tatili yapar. Güneş, yazı tamamlayan olmazsa olmazlardan. Yaz gelince güneşin altından hiç çekilmeyenler de var, şemsiyenin gölgesinden çıkmayanlar da. Ancak güneşin verdiği mutluluk bir. Havanın geç kararması etrafı olduğu gibi insanın içini de aydınlatıyor. İnsanlar işlerini daha geçe bırakabiliryor. Birçok sefer zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorlar. Yaz gelince şehirden çıkma imkanı da buluyor insanlar. Yıl boyunca yoğun temposundan kurtulamadıkları şehri arkalarında bırakıp yazlıklarına kaçıyorlar. Bazen de bir türlü fırsat bulamadıkları seyahatlere çıkma fırsatı buluyorlar. Belki sizin de çıkmak istediğiniz seyahatlere yardımcı olabilecek, özgürce vizesiz dolaşabileceğiniz yerleri yeni çıkacak yazımızda bulabilirsiniz. Tüm bunlar yazın neden bir özgürlük mevsimi olduğunu kısaca açıklıyor. Daha çok kimi zaman açıklanamayan özgürlük hissini yaşattığı için yaz, özgürlüklerin doruk noktasına ulaştığı bir mevsim.